Ramazan ayında beslenme alışkanlıklarının mide sağlığı üzerinde doğrudan etkili olduğunu belirten Yakut, reflü ve gastritin yanlış beslenme nedeniyle tetiklenebileceğini söyledi.
Sahur ve iftarda aşırı yemek tüketiminin mide asidini artırabileceğine dikkat çeken Yakut, "Yağlı, baharatlı ve ağır yemekler reflü semptomlarını şiddetlendirebilir. Aynı şekilde, kahve ve yüksek asitli içecekler mideyi tahriş edebilir. Bu nedenle sahurda ve iftarda dengeli ve hafif besinler tercih edilmelidir." şeklinde konuştu.
Beslenme önerileri:
Sahurda: Tam tahıllı ekmek, sebzeler, az yağlı proteinler (tavuk veya balık) tüketilmeli.
İftarda: Çorba ile başlanmalı, yemekler yavaş tüketilmeli ve mideyi zorlayacak ağır gıdalardan kaçınılmalı.
Genel olarak: Baharatlı ve asitli gıdalardan uzak durulmalı, su tüketimi dengeli olmalı ve iftardan sonra bir süre sindirime zaman tanınmalı.
Meyve tüketiminin mide asidini dengeleyebileceğini belirten Yakut, özellikle muzun mideyi yatıştırmaya yardımcı olduğunu, lifli gıdaların ise sindirimi desteklediğini ifade etti.
Ramazanda Tatlı Tercihleri ve Mide Sağlığı
Ramazan’da tatlı tüketiminin de mide sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken bir konu olduğunu dile getiren Yakut, doğal şeker içeren meyvelerin en iyi tatlı alternatifi olduğunu belirtti.
Sahurda yulaf ezmesi, yoğurt ve lif açısından zengin meyvelerin mideyi yormadan uzun süre tok tutabileceğini söyleyen Yakut, iftarda ise hafif çorba başlangıcının ardından ızgara tavuk veya sebze yemekleri gibi sindirimi kolay seçeneklere yönelmenin faydalı olacağını ifade etti.
"Bitki çayları, özellikle nane ve papatya çayı, mideyi rahatlatmada etkili olabilir. Şekerli tatlılar yerine meyve gibi doğal alternatifler tercih edilmeli. Böylece mide asidinin artışı kontrol altına alınabilir." dedi.
Uzun Süre Açlık Mide ve Bağırsakları Nasıl Etkiliyor?
Dr. Yakut, uzun saatler süren açlığın mide asidi üretimini artırabileceğini ve bağırsak hareketlerini yavaşlatabileceğini belirtti.
Olası etkiler:
Mide: Açlık süresince mide, yiyeceklerin sindirimi için daha fazla asit üretir, bu da gastrit ve reflü gibi şikayetlere yol açabilir.
Bağırsak: Yiyecek alımı azaldıkça bağırsak hareketleri yavaşlayabilir, bu da kabızlık riskini artırabilir.
Sindirim sorunlarını önlemek için, lif açısından zengin besinlerin tüketilmesi ve bol su içilmesi gerektiğini belirten Yakut, yemekleri hafif başlangıçlarla yapmanın mideyi aşırı yüklenmekten koruyacağını vurguladı. Ayrıca, yemekten sonra hafif yürüyüşlerin sindirime destek olabileceğini söyledi.
"Probiyotik içeren gıdalar da sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olabilir. Bu sayede hem hazımsızlık hem de kabızlık riski azaltılabilir." ifadelerini kullandı.
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonu Olanlar Nasıl Beslenmeli?
Diyabet, obezite ve hipertansiyon gibi rahatsızlıkları olan bireylerin oruç sırasında beslenme planlarını dikkatlice hazırlamaları gerektiğini belirten Yakut, şu önerilerde bulundu:
Diyabet hastaları: Glisemik indeksi düşük gıdalar (tam tahıllar, sebzeler, doğal meyve suları) tercih etmeli.
Obezite problemi olanlar: Porsiyon kontrolü yaparak yağlı ve işlenmiş gıdalardan kaçınmalı.
Hipertansiyon hastaları: Tuz alımına dikkat etmeli ve işlenmiş gıdaları tüketmemeli.
Sahurdan hemen sonra uyumanın mide ve sindirim sistemine olumsuz etkileri olduğunu da belirten Yakut, "Bu durum, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçma riskini artırır ve reflüye yol açabilir. Yanma hissini önlemek için sahurdan sonra hemen yatmak yerine bir süre dik pozisyonda kalmak faydalıdır. Ayrıca, baş seviyesinin biraz yukarıda olması, mide asidinin yemek borusuna kaçmasını engelleyebilir." önerisinde bulundu.
Ramazan boyunca mide sağlığını korumak isteyen bireylerin dengeli beslenmeye özen göstermesi, ağır ve yağlı gıdalardan kaçınması gerektiğini belirten Yakut, hafif yürüyüşler, nefes egzersizleri ve stres yönetiminin de sindirim sistemine olumlu katkılar sağlayabileceğini ekledi.
