ABD Başkanı Donald Trump, Kongre’deki ortak oturumda ikinci başkanlık döneminin başlangıcı olan 20 Ocak’tan bu yana gerçekleştirdiği çalışmaları Amerikan halkına aktardı. Konuşma sırasında yaşanan bir olay dikkatleri çekti: Demokrat Partili vekil Al Green, Trump’ı protesto ederek konuşmayı bölmeye çalıştı ve salondan çıkarıldı. Bu an, gecenin en çok konuşulan detayı oldu.
Trump’ın konuşması sırasında Cumhuriyetçi vekiller sık sık ayakta alkışlarken, Demokratlar ise yerlerinde oturarak sessiz bir tepki gösterdi. Trump, “Amerika geri döndü. Amerikan rüyası durdurulamaz ve ülkemiz bir geri dönüşün eşiğinde.” ifadelerini kullanarak, 43 gün gibi kısa bir sürede birçok ABD yönetiminden daha fazla iş başardıklarını savundu. Ayrıca, “Modern tarihte ilk kez, Amerikalıların çoğu ülkemizin yanlış yönden ziyade doğru yöne gittiğine inanıyor.” dedi.
Ekonomiden sınır güvenliğine kadar birçok alanda attığı adımları anlatan Trump, özellikle göreve geldiği ilk gün güney sınırında ulusal acil durum ilan ettiğini ve ABD ordusunu sınır güvenliği için görevlendirdiğini belirtti. Bu adımlar sonucunda yasa dışı sınır geçişlerinin en düşük seviyeye indiğini vurguladı. Ayrıca, Paris İklim Anlaşması, Dünya Sağlık Örgütü ve BM İnsan Hakları Konseyi’nden çekilme kararlarını hatırlattı.
Trump, kadın ve erkek olmak üzere sadece iki cinsiyetin bulunduğunu resmen kabul eden bir başkanlık kararnamesine imza attığını da açıkladı. Bu kararname, cinsiyet değiştiren bireylerin kadın sporlarına katılımını engellemeyi ve devlet okullarında cinsiyet değişimi ideolojisinin öğretilmesinin önüne geçmeyi hedefliyor.
Trump, konuşmasında dış politika konularına da değindi. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın artık sona ermesi gerektiğini belirterek, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy’den bir mektup aldığını duyurdu. Mektupta, “Ukrayna kalıcı barış için en kısa zamanda müzakere masasına oturmaya hazırdır. Hiç kimse barışı Ukraynalılardan daha fazla isteyemez.” ifadelerinin yer aldığını aktaran Trump, Ukrayna’nın nadir toprak elementleri anlaşmasını imzalamaya hazır olduğunu da ekledi.
Trump, Rusya ile de görüşmelerin devam ettiğini ve barış anlaşması için masaya oturmaya Rusların da hazır olduğunu düşündüğünü söyledi. Geçen hafta Oval Ofis’teki görüşmede Zelenskiy ile yaşanan tartışmaya da değinen Trump, Ukrayna liderinin “Amerikan halkına saygısızlık ettiğini” savundu.
Trump, daha önce gündeme getirdiği Grönland konusuna da değindi. Grönland’ın Amerikan ulusal çıkarları için önemli olduğunu ve burayı almak istediklerini tekrarladı. “Grönland halkına bir mesajım var. Kendi geleceğinizi belirleme hakkınızı destekliyoruz ve eğer isterseniz, sizi Amerika Birleşik Devletleri’ne bekliyoruz.” dedi.
Panama Kanalı’nı geri alma planlarından da bahseden Trump, kanalın kontrolünün Çin’e geçtiğini savunarak, bu durumu kabul etmeyeceklerini belirtti. “Panama Kanalı’nı geri alacağız.” diyen Trump, bu yönde somut adımlar atacaklarını ifade etti.
Trump, İsrail’dekine benzer bir füze savunma kalkanına ihtiyaç duyduklarını belirterek, Kongre’den bu projeyi finanse etmelerini istedi. Ayrıca, Afganistan’dan çekilme sürecinde DEAŞ üyelerinin düzenlediği bir saldırının failinin yakalandığını ve ABD’ye getirildiğini duyurdu.
Ekonomi alanında da önemli adımlar attıklarını vurgulayan Trump, enflasyonla mücadele için enerji maliyetlerini düşürmeyi hedeflediklerini söyledi. Alaska’da devasa bir doğal gaz boru hattı projesi üzerinde çalıştıklarını ve kritik mineraller ile nadir toprak elementlerinin üretimini artırmak için tarihi bir adım atacaklarını açıkladı.
Trump, vergi indirimleri ve gümrük tarifeleri konusunda da açıklamalarda bulundu. “Bize ne tarife uygularlarsa, biz de onlara tarife uygulayacağız.” diyerek, 2 Nisan’dan itibaren karşılıklı tarifelerin devreye gireceğini belirtti.
Son olarak, eski Başkan Joe Biden döneminde yürürlüğe giren CHIPS Yasası’nı eleştiren Trump, bu yasanın ABD’ye fayda sağlamadığını savundu. “Paramızı alıyorlar ve harcamıyorlar.” diyerek, bu yasadan kurtulmaları gerektiğini ifade etti. Trump’ın Kongre’deki bu konuşması, 1 saat 38 dakika sürerek Kongre tarihinin en uzun başkanlık konuşmalarından biri olarak kayıtlara geçti.
