İsrail kabinesi, yapılan güvensizlik oylamasıyla Başsavcı Gali Baharav-Miara'nın görevden alınmasını oy birliğiyle kabul etti. Bu gelişme, hükümetin yargı bağımsızlığı konusundaki tartışmaların derinleştiği bir dönemde yaşandı.
Bu güvensizlik oylaması, Netanyahu'nun sık sık karşı karşıya geldiği Başsavcı Miara'nın görevden alınma sürecinin başlaması anlamına geliyor. Hükümetin adalet sistemine müdahale etme isteği, bu olayla birlikte daha da belirgin hale geliyor. Ancak, Miara'nın görevden alınabilmesi için, onu atayan beş kişilik komitenin onayı gerektiği de unutulmamalıdır.
Göstericiler, Başsavcı Miara'nın görevden alınma girişimini protesto etmek için Kudüs'te toplandı. Binlerce kişi, hükümetin iç istihbarat şefini görevden almasından sonra Miara'nın da benzer şekilde işten çıkarılmasına karşı sokaklara döküldü. Gösteriler sırasında, Netanyahu'nun hükümetine karşı büyük bir tepki ortaya koyuldu ve protestocular, hukukun üstünlüğünü talep etti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Başsavcı Miara, iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) Direktörü'nün görevden alınması konusundaki çatışmaları ile dikkat çekiyor. Miara, bu durumu yargı bağımsızlığı açısından endişe verici bulurken, Netanyahu ise Miara'yı, görevini kötüye kullanmakla suçladı. Bu tür çatışmalar, hükümetin yargı sistemine yönelik planlarının yeniden gözden geçirilmesini gerektirebilir.
Netanyahu hükümetinin yargı reformları, geçtiğimiz yıla damga vurmuş ve toplumda büyük tartışmalara yol açmıştı. Yargı bağımsızlığını tehdit eden bu düzenlemeler, özellikle 7 Ekim 2023'teki saldırılardan sonra daha fazla tepki çekmeye başladı. Hükümetin yargıyı denetleme isteği, toplumda ciddi bölünmelere ve sokak hareketlerine neden oldu.