Almanya'da Başbakan adayı Friedrich Merz, savunma ve altyapı projeleri için milyarlarca euroluk ek finansmanın serbest bırakılması amacıyla parlamentoda üçte iki çoğunluğun desteğine ihtiyaç duyuyordu.
Salı günü Alman parlamentosu, ülkenin anayasasında yer alan mali kuralları esneterek savunma ve altyapı alanlarında rekor düzeyde devlet borçlanmasının önünü açan önemli bir yasa tasarısını kabul etti. Tasarı, gerekli olan 489 oyun üzerine çıkarak 513 lehte oy ile onaylandı.
Yasanın tamamen yürürlüğe girebilmesi için Almanya’nın eyaletlerini temsil eden Bundesrat’ta üçte iki çoğunluğun sağlanması gerekiyor.
Mali Reform Tartışmaları ve Kritik Oylama
Federal Meclis’teki bu kritik oylama, Merz’in liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve koalisyon ortakları Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) anayasal olarak belirlenen "borç frenini" gevşeterek yüz milyarlarca euroluk harcamayı serbest bırakma planlarının haftalarca süren tartışmaların ardından geldi.
Merz, aşırı sol Die Linke ve aşırı sağ Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD) tasarıyı bloke etme ihtimali nedeniyle, 25 Mart’ta toplanacak yeni parlamento öncesinde yasa teklifini hızla geçirme baskısıyla karşı karşıyaydı.
Yeşiller Partisi, Merz’in 100 milyar euroluk özel fonun iklim ve ekonomik dönüşüm tedbirlerine yönlendirileceğine dair garanti vermesinin ardından tasarıya destek verme kararı aldı.
Almanya’nın Mali Politikalarında Dönüm Noktası
Bu yasa, Almanya’nın on yıllardır süregelen mali muhafazakârlıktan uzaklaştığının bir işareti olarak değerlendiriliyor. Yeni düzenleme kapsamında:
Almanya’nın savunma harcamaları, GSYH’nin yüzde 1’inin üzerine çıkacak ve 2009’da anayasaya eklenen “borç freni” kuralının dışına alınacak.
Önümüzdeki on yıl içinde, bütçe dışı altyapı projelerini finanse etmek için 500 milyar euro değerinde özel bir fon oluşturulacak.
Almanya’nın 16 eyaletine toplam 16 milyar euro tutarında ek borçlanma imkanı sağlanacak.
Bu adım, Almanya’nın ekonomik ve savunma politikalarında köklü bir değişimi temsil ederken, ülkenin küresel ölçekte daha güçlü bir savunma kapasitesine ulaşması için kritik bir hamle olarak görülüyor.
