Grand Kartal Otel'deki yangın: Görevlilerin o an yaşadıkları ve kurtarma anına ilişkin beyanları .
Grand Kartal Otel’de çıkan yangında misafirleri kurtarmak için büyük çaba sarf eden otel personeli, yaşadıklarını anlattı.
Otel görevlisi Halil Gümüş, yangını fark ettiğinde hemen çalışma arkadaşlarıyla harekete geçtiklerini ifade etti. Gümüş, "Çığlık sesleriyle uyandım. O anları unutmak çok zor. İnsanlar sadece 'beni kurtarın' diye haykırıyordu," dedi. İlk müdahaleyi kendi imkanlarıyla yapmaya çalıştıklarını belirten Gümüş, "Merdivenler bulup tahliye işlemi yaptık, ancak üst katlara ulaşmak oldukça zordu. Bazı misafirler atlamak istedi, ancak buna engel olmaya çalıştık. Kendi imkanlarımızla iki ekip halinde hareket ederek yaklaşık 25 kişiyi kurtardık." ifadelerini kullandı.
“Yangın alarmı çalışsaydı, bu kadar kayıp olmazdı”
Bir diğer otel görevlisi Kemal Gümüş ise, itfaiye gelene kadar misafirleri kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Yangının çok geç fark edildiğini vurgulayan Gümüş, "Yangın alarmı çalışıyor olsaydı, belki de bu kadar can kaybı yaşanmazdı. İnsanlar panikle dumana maruz kaldı ya da korkuyla kendilerini aşağı attılar. Ahşap bir bina ve yangın merdiveni de yok. Dumandan ölenler olduğu gibi korkudan atlayarak hayatını kaybedenler de vardı," dedi.
Gümüş, yangının çıktığı sırada otelde yaklaşık 240 kişinin konakladığını belirterek şunları söyledi: "Burada yaşanan tam anlamıyla bir can pazarıydı. İnsanlar adeta kendi kefenlerini satın almış gibiydi. Bu kadar ihmalkârlık vicdanımı rahatsız ediyor."
“Maskeyi ıslattım ve içeri girdim”
Otelde temizlik görevlisi olarak çalışan Neçirvan Öner, yangın sırasında çocukları kurtarmak için yaşadıklarını anlattı. Öner, "Yüzüme bir maske aldım ve ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri duyuyordum. İki çocuğu yanıma aldım ve ailelerine arkamdan ışık tutarak 'beni takip edin' dedim. Yaklaşık 3 dakika dumanın içinde kaldım ve dışarı çıkmayı başardım. Çocukları hemen ambulans ekiplerine teslim ettim," dedi.
Öner, içeri tekrar girip yardım etmek istediğini, ancak dumandan etkilenerek fenalaştığını ifade etti: "Başım dönmeye başladı ve yan binaya geçip biraz soluklanmak istedim. Dumandan zehirlenmişim. Arkadaşım beni fark etmese, belki şu an hayatta olmayacaktım."
Yangın sırasında otelin yetersiz önlemlerine dikkat çeken Öner, "Yangın merdiveni yok, katlarda yangın tüpleri bulunmuyor ve alarmlar çalışmıyordu. İnsanlar duman nedeniyle yollarını bulamadı. Özellikle otelin arka tarafında onlarca kişi hayatını kaybetti," dedi.
Öner, itfaiye ekibinin gelmesiyle üst katta mahsur kalan bir misafire çarşafları ıslatarak kapı kenarlarını kapatmasını tavsiye ettiğini, bunun sayesinde kurtarıldığını belirtti. Misafirin kendisine, "Bu canı sana borçluyum, çocuklarım olmasaydı ben de kendimi aşağı atardım," dediğini aktardı.