Sol Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px

Sinema tutkusuyla yaşayan duayen eleştirmen Atilla Dorsay'ın sinema macerası

Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, sinemayı yaşam biçimi haline getirdi. İzmir doğumlu Dorsay, Galatasaray Lisesi'nde sinemaya merak sardı ve mimarlık eğitimi almasına rağmen sinema üzerine kariyer yaptı. Dorsay, Cumhuriyet gazetesinde başladığı sinema yazarlığını bugün hala sürdürüyor. Sinemaya adanmış bir ömür geçiren Dorsay, 65 kitap yazdı.

Duayen sinema eleştirmeni Atilla Dorsay, sinema sevgisinin hayatına nasıl yön verdiğini şu sözlerle dile getirdi: "Sinemayı o kadar çok sevdim ki adeta ruhuma işledi. Bugün 80’li yaşlarımı geride bırakıyorum ama hâlâ filmler izliyor, yazılar yazıyorum. Sinema benim hem yaşam biçimim hem de vazgeçilmez eğlencem oldu. Bu saatten sonra sinemayı bırakmam mümkün değil."

Anadolu Ajansı Akademi’nin düzenlediği Sinema Atölyesi'nde hayat hikayesini anlatan Dorsay, sinemanın onun için nasıl bir "çocukluk tutkusu" olduğunu gözler önüne serdi.

1939 yılında İzmir’de doğan Atilla Dorsay, sinemayla çok küçük yaşlarda, İkinci Dünya Savaşı sırasında ailesinin tek eğlence aracı olarak tanıştı. Çocuk yaşta izlediği savaş, aşk, gerilim ve macera türündeki birçok film, hatta belki yaşına uygun olmayan yapımlar bile onun kişiliğini şekillendirdi ve sinemaya olan ilgisini bir ömür boyu sürecek bir tutkuya dönüştürdü.

Galatasaray Lisesi’nde sinemaya daha da yakınlaştı
Ailesinin 1940’ların sonunda İstanbul’a taşınmasıyla Galatasaray Lisesi’nde eğitimine başlayan Dorsay, Beyoğlu’nda yatılı okurken her fırsatta sinemaya gitmeye başladı. Derslerini ve ödevlerini bile zaman zaman unutarak kendini filmlerin büyüsüne kaptırdı. Bu süreçte sinema onun için sadece bir eğlence değil, aynı zamanda bir ideal haline geldi.

Mimarlık sinema tutkusunu bastıramadı
İyi derecede Fransızca, İngilizce ve İtalyanca bilen Dorsay, önceleri diplomat olmayı hayal ediyordu. Ancak babasının "Her şey ol ama devlet memuru olma" tavsiyesiyle rotasını Güzel Sanatlar Akademisi’nde mimarlık eğitimine çevirdi. 1966’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde mimar olarak çalışmaya başlayan Dorsay, kısa süre sonra hayatının sinema üzerine kurulu olduğunu fark etti.

Cumhuriyet gazetesine sinema eleştirileri yazmak için başvuran Dorsay, el yazısıyla hazırladığı yazılarını gazetenin editörlerine sundu. Yazılarının hemen yayınlanmasıyla birlikte sinema yazarlığına adım atan Dorsay, sinema eleştirmenliğini hobiden mesleğe dönüştürdü.

"Sinemadan kopamıyorum"
Cumhuriyet’te ilk yıllarında yalnızca yabancı filmler üzerine eleştiriler yazan Dorsay, 1970’te Yılmaz Güney’in "Umut" filmini izledikten sonra Türk sinemasına da yöneldi. 1977’de Sinema Yazarları Derneği’ni (SİYAD) kuran Dorsay, sinemanın yaşamının ayrılmaz bir parçası olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Bugün hâlâ haftada 3-4 film izleyip T24 için yazıyorum. Sinema benim yaşam kaynağım, bu tutku beni hiç terk etmiyor."

Bazı arkadaşlarının senaryo yazması veya film yönetmesi yönündeki önerilerine karşın Dorsay, sinema eleştirmenliğinin kendi yeteneklerine daha uygun olduğunu belirtti. "Bir senaryo yazmayı denedim ama bunun çok farklı bir teknik gerektirdiğini fark ettim. Bu yüzden bu alana yönelmek yerine eleştirmenlikte derinleşmeyi tercih ettim," dedi.

Kariyerindeki dönüm noktaları
Atilla Dorsay, kariyerinde Cumhuriyet gazetesindeki ilk işini bir dönüm noktası olarak gördüğünü ifade etti. Burada 27 yıl çalışan Dorsay, ardından Milliyet, Yeni Yüzyıl ve Sabah gazetelerinde görev yaptı. Emek Sineması’nın kapanması üzerine, "Emek yoksa ben de yokum" diyerek Sabah’taki işinden ayrıldı ve yazılarını T24’te yayımlamaya başladı.

Aile hayatı ve sinema tutkusunun uyumu
Eşi Leman Dorsay ile İtalyanca kursunda tanışan Atilla Dorsay, "İtalyan kültürünü öğrenmek isterken aşkı öğrendim," diyerek bu süreci mizahi bir dille anlattı. Torunlarının hayatında önemli bir yere sahip olduğunu dile getiren Dorsay, onları görmeden geçen bir haftanın kendisini üzdüğünü ifade etti.

Sinema tarihine adanmış bir ömür
Bugüne kadar 65 kitap kaleme alan Atilla Dorsay, sinema eleştirileriyle Türk ve yabancı sinemayı kapsamlı bir şekilde analiz etti. "100 Yılın 100 Filmi", "100 Yılın 100 Yönetmeni" ve "Hayatımızı Değiştiren Filmler" gibi eserlerle sinema tarihine ışık tuttu. Ayrıca hikaye, seyahat notları ve şiir türlerinde de eserler üretti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *