Müsavat Dervişoğlu'ndan Erken Seçim ve Muhalefet Eleştirisi
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, erken seçim tartışmaları ve muhalefetin gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Now TV’de yayınlanan Çalar Saat programında soruları yanıtlayan Dervişoğlu, Türkiye’nin konuşması gereken asıl meselelerin geri planda kaldığını belirtti.
Dervişoğlu, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras’ın açıklamalarına yönelik başlatılan soruşturmayı değerlendirerek, TÜSİAD’ın açıklamalarında yanlış bir ifade bulunmadığını savundu. Türkiye’de herkesin konuşması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye konuşmalı ve sorunlarını tartışmalı ki karşı karşıya bulunduğu problemlerin çözümü noktasında da doğru adımlar atmayı becerebilsin. Susturuldu Türkiye. Susanlar olabilir, buna uyanlar olabilir ama Türkiye'de konuşmakla sorumlu olan kurumlar da var. Siyaset müessesi konuşmalıdır, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, aydınlar, yazarlar ve sanatçılar konuşmalıdır.”
DEM Parti heyetinin İmralı’daki görüşmeleri ve yeni bir çözüm süreci ihtimaline ilişkin soruyu yanıtlayan Dervişoğlu, Türkiye’nin sorunlarının çözümsüz bırakılmaması gerektiğini belirterek, doğru bir yol haritasıyla tüm kurumların çözüm sürecine katkı sağlaması gerektiğini ifade etti.
Erken Seçim Tartışmaları ve Muhalefetin Tavrı
Muhalefet partilerinin erken seçim gündemiyle ilgili soruya yanıt veren Dervişoğlu, muhalefetin henüz ortak bir yol haritası belirlemediğini ve erken seçim tartışmalarının içeriğinden çok, aday konusuna odaklanıldığını söyledi.
“Recep Tayyip Erdoğan'ı yeniden Cumhurbaşkanı adayı yapabilmek için bir anayasa değişikliği zaruridir, eğer erken seçim yapılamazsa. Muhalefet bu anayasa değişikliği konusunda hangi tavrı sergileyecektir? Bugünden onu belirlemelidir. Birinci ve ikinci adımlar atlanarak üçüncü ve dördüncü adımlar üzerinden kamuoyunu meşgul etmeye kalkışmak doğru bir siyasi yol haritası olarak belirlenemez ve benimsenemez.”
Dervişoğlu, parlamenter demokrasiye geçiş söyleminin muhalefet içinde unutulduğunu ifade ederek, siyasi hırsların ön plana çıktığını belirtti.
“Oysa bütün muhalefet partilerinin üzerinde müştereken karar verdiği bir durumdu parlamenter demokratik sisteme geçiş. Unutturulmuştur, unutulmuştur. Herkes siyasi hırslarının peşine takılır hale getirilmiştir. Ne yapmak lazım sorusunun cevabını 6 ay önce verdim. O zaman bu yolda atılmış doğru bir adıma şahit olmadık. Çünkü Tayyip Erdoğan'da söz konusu olan iştah başkalarında da kendisini göstermeye başladı.”
Dervişoğlu, siyasetin kişiselleştirildiğini ve partilerin özgün kimliklerinin zarar gördüğünü savunarak, “Herkes kim ne olacak tartışmasına düşerken vatandaşın hali ne olacak sorusu cevapsız kalıyor.” dedi.
Kendisinin olası bir erken seçimde aday olup olmayacağına dair soruya ise Dervişoğlu, şu yanıtı verdi:
“Ben Türkiye'nin konuşması gereken meseleleri adım adım konuşmasından yanayım. Müsavat Dervişoğlu'nun, yakın takvimde Cumhurbaşkanlığı seçimi olmadığına göre aday mıdır, değil midir yönünde bir tartışmanın tarafı olması doğru olmaz.”
Türkiye’nin sahip olduğu imkan ve potansiyelin son derece yüksek olduğunu belirten Dervişoğlu, birlik çağrısında bulunarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye'yi kalkınmış, aydın, müreffeh bir ülke haline getirebilmek hepimizin elinde mevcut olan bir imkandır. Yeter ki iradeyi birleştirelim, milletin iradesini birleştirelim. Dar alanlarda paslaşmaları bırakalım. Millet nasıl birleşecekse, onun yolunu arayalım.”
