Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO), TransAtlantic Petroleum ve Continental Resources ile imzaladığı yeni ortak girişim anlaşmasıyla petrol ve doğal gaz üretiminde yenilikçi yöntemlerin uygulanacağını açıkladı. Bayraktar, bu gelişmenin Türkiye’de petrol ve doğal gaz aramacılığında yeni bir sayfa açtığını belirtti.
ABD’nin Houston kentinde temaslarını sürdüren Bayraktar, burada yaptığı açıklamada Türkiye’nin enerji alanındaki stratejik hamlelerine değindi. 2016’dan sonra petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinde köklü bir dönüşüm yaşandığını vurgulayan Bayraktar, bu sürecin en önemli unsurlarından birinin açık deniz aramacılığı olduğunu dile getirdi.
2017 yılında Türkiye’nin kendi sismik ve sondaj gemileri ile mühendislik kadrolarıyla arama faaliyetlerine başladığını hatırlatan Bayraktar, 2020 yılında Sakarya Gaz Sahası’nda Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfinin gerçekleştirildiğini anımsattı.
Bugün itibarıyla bu sahadan üretilen doğal gazın yaklaşık 3 milyon haneye ulaştığını belirten Bayraktar, üretim kapasitesinin gelecek ay 9,5 milyon metreküpe çıkacağını, 2026’nın üçüncü çeyreğinde ise bu rakamın iki katına ulaşacağını ifade etti.
Bayraktar, enerji bağımsızlığı hedefi doğrultusunda yeni keşiflere yönelik sondaj faaliyetlerinin aralıksız sürdüğünü belirtti.
Gabar’da Tarihi Petrol Üretimi
Gabar’da 2021 yılında Türkiye tarihinin en büyük petrol keşfinin yapıldığını hatırlatan Bayraktar, bugün itibarıyla sahadan günlük 78 bin varil petrol üretildiğini ve bu rakamın artırılması için yeni keşiflerin sürdüğünü vurguladı.
Yeni Ortaklıkla Petrol ve Doğal Gaz Üretimi Artacak
Bakan Bayraktar, TPAO’nun TransAtlantic Petroleum ve Continental Resources ile yaptığı anlaşmanın detaylarını paylaşarak, “Türk petrol ve doğal gaz aramacılığında yeni bir dönem başlıyor. Geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek, yeni teknolojilerle yer altı kaynaklarını daha verimli şekilde üretmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Bu çerçevede dört yıllık bir program kapsamında anlaşma sağlandığını belirten Bayraktar, bu yeni üretim tekniklerinin Türkiye’ye kazandırılmasıyla petrol ve doğal gaz üretiminde kayda değer bir artış yaşanacağını ifade etti.
Bayraktar, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine de büyük önem verdiklerini belirterek, Türkmenistan’dan Türkiye’ye doğal gaz taşınmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Geçtiğimiz yıl Antalya Diplomasi Forumu’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguly Berdimuhammedov’un görüşmesi sonrası imzalanan anlaşmayı hatırlatan Bayraktar, Türkmen gazının Türkiye’ye ulaşması için pratik bir çözüm üretildiğini belirtti.
Bayraktar, bu kapsamda İran üzerinden gerçekleştirilen takas yöntemiyle 1 Mart itibarıyla Türkiye’ye doğal gaz akışının başladığını ve yıl sonuna kadar 1,3 milyar metreküplük gazın ülkeye ulaşacağını söyledi. Bu adımın Türkiye’nin enerji arz güvenliğine ve maliyet avantajına önemli katkı sağlayacağını da ekledi.
Türkiye, Dengeli ve Çeşitlendirilmiş Enerji Politikası İzliyor
Türkiye’nin enerji alanında çok yönlü ve dengeli bir strateji izlediğini vurgulayan Bayraktar, çeşitlendirilmiş kaynak kullanımının kritik önem taşıdığını dile getirdi.
Bayraktar, enerji iş birliklerinin sadece bölgesel aktörlerle sınırlı kalmadığını, Türkiye’nin ABD ile de önemli projeler yürüttüğünü belirterek, “ABD ile enerji alanındaki ilişkilerimiz güçleniyor. LNG, nükleer enerji ve madencilik gibi alanlarda yeni iş birlikleri için çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle küçük modüler reaktörler ve kritik madenler konularında ortak projeler geliştirmeyi planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin enerji politikalarında hiçbir kaynağı dışlamadığını belirten Bayraktar, kömürden yenilenebilir enerjiye kadar geniş bir portföyün değerlendirildiğini ifade etti. 2035’e kadar 120 bin megavatlık güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesine ulaşmayı hedeflediklerini de ekledi.
Son olarak, Türkiye’nin enerji güvenliğini garanti altına alan ve bölgedeki diğer ülkelere de destek sağlayan bir konuma yükseldiğini belirten Bayraktar, “Türkiye, yenilenebilir enerjide öncü, enerji verimliliğini en üst seviyede tutan ve nükleer enerjiyi karışımına dahil eden bir ülke olarak, sürdürülebilir ve dengeli bir enerji stratejisi izlemeye devam edecek.” dedi.